Ziyarette yönetim kurulu üyelerini tanıtan ve ERİD’in temel hedefleri hakkında Başkan Posbıyık’a bilgiler veren Abdurrahman  Şentürk;  “Dernek olarak bundan sonra çıtayı daha yukarılara taşımak adına çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sivil toplum kuruluşu olarak bizlere gelen arz ve talepleri değerlendirerek, ilçemiz sanayii ve ticareti ile ilgili olarak en iyisini yapmaya çalışacağız.” dedi.

ERİD yönetiminin gerçekleştirdiği ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren ve Başkan Şentürk olmak üzere yönetim kurulu üyelerine teşekkür eden Belediye Başkanı Halil Posbıyık, kentin gündemini meşgul eden bazı önemli gelişmelerle ilgili olarak konuklarına bilgi verdi.

“HALKIN LİDERLERE İHTİYACI VAR.”

Belediye Başkanı Posbıyık konuşmasında, Karadeniz Ereğli’nin temel problemlerinin çözümü ve kentin ileriye daha güçlü temeller üzerinde ulaştırılması noktasında halka liderlik yapacak insanlara ihtiyaç olduğunu belirtirken; “Halk gelecek için hazır. Ancak tek eksik lider. Karadeniz Ereğli’ye, onun önünü açacak lider siyasetçiler ve yöneticiler lazım.”, dedi. Başkan Posbıyık’ın bu tespitini doğru bulduğunu ifade eden ERİD Başkanı Abdurrahman Şentürk de konuşmasında; “Bizler de bu sözünüzün altına imzamızı atıyoruz.”, ifadesine yer verdi.

“BEN BÜYÜK BİR RİSK ALDIM.”

ERİD yönetiminin gerçekleştirdiği ziyaretteki konuşmasında, son günlerin en önemli tartışma konuları arasında yer alan Soğanlıyörük Köyü’ndeki kaçak su kullanımları ve alınan kesinti kararlarıyla ilgili bilgiler de veren Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, sekiz köyü mahalle yaparak büyük bir risk aldığını, bu riski almasında en temel etmenlerin Ereğli’yi genişletmek ve açılacak alanlarda saca dayalı yan sanayi atölyeleri kurma hayali olduğunu kaydetti. Bu hayalin getireceği olumlu tarafların belli kesimler tarafından kabul edilemediğini ve bunun için de Pınarcık ve Soğanlıyörük köylerinde yapılan referandumlarda siyasi baskıların uygulandığını belirten Başkan Posbıyık; “Mahalle olan sekiz köye hizmet götürmek aslında çok büyük bir risk. Ancak Karadeniz Ereğli’nin mutlaka büyümesi lazım. Elimizde arsa yok; arsa olmayınca da kentimizde yatırım yapmak isteyen firmaların taleplerini karşılayamıyoruz. Ben de bu bölgeleri mahalle yapıp Karadeniz Belediyesi sınırlarına dahil ederek boş arsalar yaratmayı hedefledim. Bu arsalarda Erdemir’de üretilen saca dayalı yan sanayi atölyeleri kurulacak. İlgili bakanlıkla sektörel teşvik verilmesi konusunda yaptığım görüşmelerden olumlu yanıt aldığım gibi, Erdemir İdare Meclisi Başkanı Sayın Tar da şirket olarak gerekli desteği vermeye hazır olduklarını belirtti. Ama, Pınarcık ve Soğanlıyörük köylerinde yapılan ve mahalle olup olmamanın kararlaştırıldığı referandum öncesinde bir siyasi partinin yöneticileri tarafından vatandaşlar üzerinde baskılar uygulandı. Onlar da referandum da hayır oyu verdiler…”

“BENİM OLDUĞUM YERDE KANUNSUZ İŞ OLMAZ.”

“…Referandum öncesindeki ziyaretlerimiz sırasında da ben Soğanlıyörük’teki kaçak su kullanımlarını ısrarla hatırlatarak, buranın mahalle olmaması durumunda bu kaçakların önüne geçeceğimizi ve kaçak suları keseceğimizi söylemiştim. Kent merkezinde yaşayan sizlerden aldığım vergilerle zaten zor koşullarda ürettiğimiz suyun kaçak olarak kullanılmasına müsamaha göstermemiz asla mümkün değildir. Ben kimseye hırsızlık yaptırmam. Ancak, bazı siyasiler ne hikmetse bu konuyu tam bilmeden ve detaylarıyla ilgili net bilgilere sahip olmadan gündemde tutarak her şeyden öte, orada yaşayan insanların mağdur olmasına sebep oldular. Ben her şeyi açık açık anlattım. Ancak nedense birileri hala beni tanıyamamışlar. Benim olduğum yerde biat olmaz; benim olduğum yerde baskıyla hiçbir iş yaptırılmaz. Ben kimseye biat etmem. Bana hiçbir güç kanunsuz iş yaptıramaz.”

“EREĞLİ, DEĞİŞİMDEN YANA OLMAYAN İNSANLARDAN ÇOK ÇEKTİ.”

ERİD yöneticilerinin gerçekleştirdiği ziyarette, Karadeniz Ereğli insanı ile ilgili yorumlarda da bulunan Belediye Başkanı Halil Posbıyık, halkın değişimden yana olmayan, vizyonu dar yöneticilerin etkisi altında bırakılmak istendiğine işaret etti. Başkan Posbıyık sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: “Ben, 1994 yılında göreve başladığım ilk başkanlık günlerimden bu yana değişimden yana olmayan bu insanlardan çok çektim. Sahili yaparken, İnönü Parkı’nı yeniden düzenlerken… icraat ve projelerimizin her alanında bu vizyonsuz kişilerle uğraşmak zorunda kaldım. Bu insanlara değişimi anlatmak çok zordur. Yapılan güzelliklerin yaşadıkları kentin ve o kentin geleceği yararına olduğunu bir türlü kabul edemez bu dar görüşlü insanlar. Çalışmalarını bitirdiğin güne kadar da insanın burnundan getirirler. Ancak yaptığın çalışmalar başarıya ulaştığı zaman da seni yere göğe sığdıramazlar. Karadeniz Ereğli insanı her şeyin en iyisine layıktır, her şeyin en güzelini hak eder.  Ne var ki değişimden yana olmayan bu kesimlerin yüzünden yıllarca istediği, arzu ettiği noktaya gelememiş Karadeniz Ereğli’nin, bu kesimlere bundan sonra daha fazla prim vereceklerini zannetmiyorum.”

ŞENTÜRK: “BİZ, SİZİ SEVİYORUZ.”

Başkan Posbıyık’ın bu tespiti ile ilgili düşüncelerini açıklayan Ereğli İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Şentürk de, derneklerinin siyaset üstü bir oluşum olduğunu, bu sebeple de her siyasi partiye eşit mesafede bulunduğunu ifade ederek; “Biz Karadeniz Ereğli’yi sevdiğimiz gibi Belediye Başkanımız olarak sizi de çok seviyoruz. Dolayısıyla da her konuda başarılı olmanızı istiyoruz.”, dedi.

“KANTAR KONUSUNDA BENDEN BAŞKA SES ÇIKARAN YOK.”

Gerçekleştirilen ziyarette Ereğli ve Alaplı kentlerinin başına dert olan uygulamalarla adından sıkça söz edilen Karayolları’na bağlı Göktepe Mahallesi’ndeki kantarla ilgili düşüncelerini de açıklayan Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık sözlerini şu cümlelerle sürdürdü: “Kantar meselesinde de dikkat edeceğiniz üzere, konuşan sadece ben varım. Ben halk için uğraşıyorum. Bu kantarın hem Alaplı’ya hem de Ereğli’ye zarar verdiğini anlatmaya çalışıyorum; ancak benden başka ses çıkaran yok. Bu meseleyi benden başka gündemde tutan biri var mı? Ben, bölgemize gerçekleştirdiği ziyarette Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a da bu kantarın yarattığı sıkıntıları anlattım. O da bana hak verdi; hatta daha sonraki söylemlerinde Zonguldak Valisi de bizim haklılığımızı ortaya koydu. Ancak bize dışarıdan destek veren kimse olmadı. Kantar, karayolunun duble yol haline getirilmesinden sonra yola tecavüzlü duruma geldi. Şu an o kantarın orada bulunması kanuna aykırı. Bizler vatandaş olarak kanunlara nasıl uyuyorsak, devletin tüm kurumları da kanunlara uymak zorundadır. Bu kanunsuzluğu yapan sıradan bir vatandaş olsaydı hemen cezasını verirlerdi; ancak kanunsuzluğu devletin kurumu yapınca bizden başka nedense ses çıkaran olmuyor.”