Genel

ECEVİT'İN KEMİKLERİ SIZLIYOR

ECEVİT'İN KEMİKLERİ SIZLIYOR

Alfabenin, baştan sona doğru olan altıncı harfi ile sondan başa doğru olan yirmi dördüncü harfi arasında hiçbir fark yoktu aslında. İkisini de severdim, çocukluk aşkımı sevdiğim kadar. Kişi başına düşen milli gelirle ilgili o zamanlarda da birçok şey söylenirdi beki ama kişi başına düşen milli sefalet bu kadar yüksek değildi… Çünkü artık seyran olmuyordu samanlık iki gönül bir olsa da…

 

Kör ölünce badem gözlü olurmuş… Ya da ne bileyim, kargaya yavrusu şahin görünürmüş… Üzüm üzüme bakarken karardığı gibi, bizi sokmayan yılan bin yaşarmış…

Hatta tencere yuvarlanıp kapağını bile bulurmuş eski zamanlarda…

 

Şimdi yılan önüne geleni sokuyor.

Şimdi ne tencere kaldı, nede kapak… Millet açlıktan ölüyor.

Karga bile artık yavrusunu şahin gibi görmüyor.

Hatta üzüm üzüme bakmadan kararıyor.

Ama kör ölünce badem gözlü oluyor hâlâ...

 

2001 ekonomik krizi başlangıcı, devamı ve sonrasında merhum Başbakanımız Bülent Ecevit’e küfür edercesine hakaret edenleri bugün Ecevit sevdalısı olarak görmek ne kadar acıysa, Süper Ligde Fenerbahçe’yi şampiyon olarak görmekte o kadar acı olacak…

 

Merhum Ecevit badem gözlü oldu.

Türkiye’yi kurtaran, Kıbrıs’ı özgürlüğüne kavuşturan, Abdullah Öcalan denilen ciğeri beş para etmez bebek katilini yakalayan büyük lider oldu şimdi Ecevit…

Ecevit zaten bir liderdi… Ecevit zaten ülkesini severdi… Bunlar yeni şeyler değildi.

Ama dün Ecevit’e küfür edenleri, bugün böyle Ecevit sevdalısı olarak görmek gerçekten içler acısı…

Merhum Ecevit mezarı seçimlere bir ay kalırsa türbe olarak ilan edilirse de kimse şaşırmasın.

 

İyi ki Prof. Dr. Mehmet Haberal CHP tarafından Zonguldak Milletvekili adayı olarak gösterildi. Yoksa merhum Ecevit’in bu kadar seveni olduğunu, dün ona küfür edenlerin bu kadar Ecevitçi olduklarını asla göremeyecektik…

 

Yıllar önce Ecevit aleyhine ‘altı bezleniyor’ diye aşağılayıcı haberler yapan gazetelerin bugünlerde maden ocaklarına kadar inerek, Merhumun adını kullanarak Prof. Dr. Mehmet Haberal’ı suçlayıcı ve karalayıcı yönde röportajlar yapmalarına şaşırmamak lazım…

 

Çünkü siyaset o kadar kirlendi, mevsimler bile o kadar değişti ki artık bu ülkede olup bitene kimse şaşırmıyor…

 

Keşke küresel ısınma biraz daha hızlansa da bütün kaşarlar erise…

 

 

 

Neyse…

Doğrudur… Belki Merhum Ecevit’in kemikleri sızlıyordur…

Belki de bu dünyaya bakıp bakıp ağlıyordur merhum Ecevit…

Belki de sadece gülüyordur…

Ama Mehmet Haberal, Ali İhsan Köktürk yâda Neriman Posbıyık Zonguldak’tan aday olduğu için değil…

Siyaseti bu kadar acizleştirenleri öbür dünyadan gördüğü için…

 

 

 

…Alfabenin, baştan sona doğru olan altıncı harfi ile sondan başa doğru olan yirmi dördüncü harfi arasında hiçbir fark yoktu aslında. İkisini de severdim, çocukluk aşkımı sevdiğim kadar. Kişi başına düşen milli gelirle ilgili o zamanlarda da birçok şey söylenirdi beki ama kişi başına düşen milli sefalet bu kadar yüksek değildi… Çünkü artık seyran olmuyordu samanlık iki gönül bir olsa da…

 



Yazı için 0 puan verdiniz
Doğan Bostancı

Doğan Bostancı

Toplam Yazısı : 95

Gazeteci

Tüm Yazıları


Reklam


Haber Yorumu, Bu haber için hiç yorum yazılmamış, ilk yorumu siz yapın!