… ‘Dünyanın kuruluşundan bu yana belki de ilk kez bir ülkede vergi rekortmeni oluyordu Avukatlar. Belki de ilk kez böylesine çaresiz kalıyordu, işçi, emekli, yoksul, dul, işsiz… Dört bilinmeyenli bir denklemin ardından, payı paydasından küçük olan basit bir kesir işlemi gibi dalda dalga yayılırken yoksulluk, annelerinin kucağında açlıktan ölürken bebekler ülkeyi yönetenler çözüm aramak yerine sadece halkı tehdit etmekle yetiniyorlardı meydanlarda’…

Çok Milletvekili gördü bu memleket… Bazılarının sadece ismini duydu, bazılarını ise seçimden seçime yüzünü gördü. Yıllar geçti aradan. Ozon tabakası delinmeye, küresel ısınma buzulları eritmeye başladı. Yağmur yağdı, seller aktı… Hatta Arap kızı camdan bile baktı. Ama ne yazık ki 40 yıla yakındır Milletvekili olarak görev yapanlar bu memlekete hala bir çivi bile çakmadı…

Aziz Yıldırım’ın Fenerbahçe Kulübünün Başkanı olmasının ardından futbolda başlayan yozlaşma siyasete de sıçradı. Verilen sözler tutulmaz oldu. Halkı hiçe sayan ve sadece kendini düşünen siyasetçiler türemeye başladı. Dörtnala gelmediler belki Uzak Asya’dan ama seçimden seçime gelip oyları aldılar. Çakıl, çimento, parke taşı, makarna derken bir milleti esir aldılar. Ve sonra kocaman bir hiç bıraktılar artlarında…

            Mevsimler değişti… İklimler değişti… Hayat koşulları değişti. İnsanlar değişti. Düşünceler değişti. Hatta bazen düzen bile değişti, düzülen aynı kalsa da… Kimi posta koydu, kimi racon kesti. Neleri geldi, neleri geçti… Hatta bazıları rüzgâr gibi geçti. Ama sormak lazım gelip geçenler Zonguldak’a, Ereğli’ye, Alaplı’ya ne verdi?

            Partili olmak mesele değil artık günümüzde. İnsanlar takım tutar gibi parti tutmaya başladı. Bazıları memleketin geleceğini değil, sırf yürüyüşü güzel diye siyasi parti liderlerini desteklemeye başladı… Sormak Lazım… Bu memleket için kavga eden kaç kişi var. Bu memleketin hakkını arayan, bu memleketin insanın derdini dinleyen kaç kişi var. Hatta kurumları, Bakanları bile karşısına alan kaç kişi var…

            Bir de şunu sormak lazım… 12 Haziran’da yapılacak olan seçimlerden sonra derdinizi, sıkıntınızı anlatabileceğiniz, istediğiniz zaman ulaşabileceğiniz kaç Milletvekili adayı var…

Bu yazı da o kadar çok soru sordum ki hiç birinin sonunda soru işareti kullanmadım… Çünkü bütün bu soruların tek bir cevabı var… Posbıyık… Halil yâda Neriman fark etmez… Bütün kapılar aynı yere çıkacak çünkü… Posbıyık soyadına…

AKP’nin Profesör patentli Milletvekili adaylarının telefonlarına şimdiden korumaları yâda danışmanları çıkmaya başlamış. 13 Haziran sabahı belki de onlara ulaşacak bir telefon numarası bile bulamayacaksınız. Derdinizi, sıkıntınızı kime anlatacaksınız.

Neriman Posbıyık’a ulaşamasanız bile gidersiniz Ereğli Belediyesi’ne çıkarsınız Halil Posbıyık’ın karşısına ‘ Ey Posbıyık… Nerede verdiğin sözler’ diye hesap sorabilirsiniz.

Daha ne diyeyim… Anlayana Posbıyık saz, Anlamayana Köksal Toptan az…