Evet, bir kongre daha geldi geliyor derken geçtiğimiz hafta tamamlandı. Arkasında birçok sansasyonlar bırakarak, geldi ve geçti...

Yaa bu dernekçilikte ne var anlamadım, sanki milyarlar var kasalarda da onları biz yöneteceğiz. İnsanlar konuşuyor, kulisler yapılıyor, listeler hazırlanıyor, bazılarının önlerine yem atılıyor, kimi zokayı yutuyor, kimisi yutmuyor...

Bir bakıyorsun düne kadar düşman olan,arkasından konuşan, iftira atan insanlar kol kola giriyor...İşten attıkları insanları listede olmazsa olmaz diye diretiyor,sadece dernek görevlerini yerine getirmek için orada olan insanlar sırf fikirleri uyuşmadı yada onların açıklarını biliyor, gerçek yüzünü görüyor diye devre dışı bırakılıyor, daha neler neler...?

Düşünebiliyor musunuz dost ,arkadaş sanıp kolunuza takılıp sizinle yürüyen insanlar bir bakıyorsunuz karşı tarafın ajanı çıkıyor,siz konuşturup lafı karşı tarafa yetiştiriyor...yok böyle bir şey ya , insanlar bu kadar çirkin olamaz diye düşünen ben bizzat bunlara şahit oldum....

İşten çıkardığı, insanları dolandırdı, kasamdan şu kadar para eksik, fotoğraf makinamızı almış, şöyle böyle diye kötülediği ve tekrar tekrar işe aldığı kişi için o olmazsa listede bende olmam diyebiliyor, ya bu insanlardan nefret ediyorum, gideceğim buralardan, onları gördükçe midem bulanıyor diyen kişiler bir bakıyorsun o kişi ne derse onu yapıyor bir köşe başından o kişi ile kol kola çıkabiliyor...

Bu dernek onların adından çok zarar görüyor, ikili oynuyorlar başka derneğe de üyeler, o zaman burada olmamalılar, onlardan bu derneği kurtarmak gerekiyor diyenler bir bakıyorsun seslerini bile çıkarmadan o kişiyi ya da kişileri listelerine alıveriyorlar... Hemde sen hep dik durdun asla sapmadın kesinlikle listemde seni istiyorum diye size söz vermişken olanları size açıklama nezaketi göstermeden bakıveriyorsun lsteden bir anda sizi çıkarıveriyorlar    

Bir bakıyorsunuz dernek kurulurken gazeteci sayılan kişiler ,sonradan gazeteci olamıyor...Oysa sen gazeteci sayılmıyorsun bu işin mürekkebini yalaman gerekir diyen kişi de bakkal dükkanı işletirken maddi gücü arkasına alarak gazete çıkaran  ( ama kendini geliştirdiğine inandığım güzel yazılar, haberler yaptığını da inkar etmediğim) bir kişi.

Gazeteci değilsin denilen kişi ise lise ve edebiyat mezunu, çeşitli sitelerde kendince yazılar yazan ve defalarca günün, haftanın yazısı seçilen yazıları olan bir kaç gazetede köşe yazan ve gazetecilikte iddiası ve bu işten beklentisi olmayan biri...

Yorumu siz okurlara bırakıyorum çünkü bir hafta önce gazeteci kimlere denir onun açıklamasını yaptığım bir yazı yayınlamıştım..

Bazı olumsuzluklara itiraz edildiğinde, size başkanlık teklif ettik ama sizin medeni cesaretiniz yok, onun için kabul etmediniz denildi kongre sırasında...Oysa sohbet sırasında sizde olabilirsiniz neden bayan başkan olmasın diye örnek verilmişti..Kabul edelim ki teklif edildi...Cevap olarak                                 Olabilir tabi ama bu işler maddi güç gerektiriyor ve benim maddi gücüm yetersiz diye cevap verildiği halde bu kişiye sizin medeni cesaretiniz yok deniliyor...( oysa bu kişi senelerce dernekçilik yapmış, altmış dairelik bir sitenin yöneticiliğini yapabiliyor, kendini sosyal alanlarda ispatlamış ama ne hikmetse medeni cesareti yok.)

Birde sonradan öğreniyorum ki değer verdiğim bir insan olan politikacı ve iş adamı bir şahsiyetin adını orada kullanmışım... Şaşırdım kaldım valla oysa kadınlara dedikodu cu denilir ama ne hikmetse bunu yapan erkekler. O kişinin adı ise orada hiç geçmedi, ne yapmak isteniliyor hala anlamış değilim...

 Bu ne handikaptır anlamadım dernekçilik mi yapıyoruz yoksa , mafya filmi mi çeviriyoruz anlayamadım..Açıkçası kimin

eli kimin cebinde anlayabilmiş değilim...

İşte bir gün böyle bir rüya görüyorum sandım ve uyandım ....Ama baktım ki bu rüya değilmiş, gerçeğin ta kendisi imiş..

Bu yüzden dernek nedir, nasıl ve ne amaç için kurulur diye düşünmeye başladım gayri ihtiyari...

Benim bildiğim kadarıyla dernekler ne ismi ile kuruldu ise o  isimlerinin altında  aynı fikri paylaşan, hizmet etmek,

birleştirici, eğitici, öğretici,tanıtıcı olmak için...vs...gibi hizmetler için insanların bir araya gelerek kurdukları topluluklardır..

Öncelikle dernek neymiş bir bakayım dedim ve tabii www.google.com  amcamızı bir tıkladım.. Evet. Dernek: Kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin,

 bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarını” olarak yapılmıştır... Diyor

Derneğin amacı ise; kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir gayeyi gerçekleştirmeye

Yönelik, anlaşılabilir ve süreklilik arz etmelidir. Hukuka veya ahlâka aykırı olmamalıdır. diyor...

Peki, öyleyse ne var bu dernekçilikte de böylesine yarış yaşanıyor, çirkin oyunlar oynanıyor, dost bildiğin insanlar arkadaşlarına çelme takıyor hala anlamış değilim ben valla...

Daha fazla yazmak istemiyorum, çünkü benim yazdıklarımı okuyan kişilerin ne demek istediğimi anlayacak kapasitede olduklarını biliyorum..

Hepinize dostluk, arkadaşlık çerçevesinde kalarak güzel şeyleri başarabileceğiniz, topluluklar oluşturabileceğiniz

derneklerin kurulduğu güzel bir dünyada, sağlıklı yaşamlar diliyorum...Hoş kalın, hoş çakalın...Saygılarımla...

not:  Daha dün gazete dağıtıcılığı yaparken köşe yazma fikri üzerine ilk zamanlarda tüm yazılarını, haberlerini benim

yazdığım, kendisine karnını doyursun diye iş buluğum,hala bile ara sıra gönderdiği yazılarını düzelttiğim, ailesini

ayakta tutmak adına nasıl uğraşlar verdiğimi, ona günlerce evimin kapısını açtığım herkesin bildiği, şimdi gazete çıkarıp

kendini gazeteci sayan (..?..)ve ev hanımı olmayı küçümseyerek , ev hanımlarının gazeteci olamayacağını düşünen.....bir kişi hakkında da gelecek hafta inşallah açıklamalı bir yazı yazacağım...