Zonguldak Alaplılı Dünya markası Güçbir jeneratör firması sahibi Osman Karakaya, 2009 yılında ilçeye Jeneratör fabrikası kurma girişimde bulunduğunu bir takım engeller nedeniyle askıya aldığını ama Alaplıya fabrika kurma sevdasının devam ettiğini söyledi.

Dünya markası Güçbir jeneratör firması sahibi Osman Karaya, Alaplı’ya yatırım yapmak için Islah OSB projesinin tamamlanmasını beklediğini, Alaplı sevdasından asla vazgeçmediklerini belirten Karakaya, Alaplı’ya jeneratör fabrikasını kuracaklarını söyledi.

“TÜRKİYE ‘DE YERLİ MOTOR ÜRETME ŞANSIMIZI KAYBETTİK”

2008 yılında Çamlıbel Köyü altındaki arazisine Jeneratör fabrikası kurmak için yaptığı girişimlerden bir sonuç elde edemediğini ifade eden, Karakaya Alaplı sevdasının hala devam ettiğini, Alaplılı olduğundan ilçeye bir fabrika muhakkak kazandıracağını belirtti. Yatırımcının önünün bürokratik engellerle katılmaması gerektiğini ifade eden Karakaya , “2009-2012 yılları arasında Alaplı’ya jeneratör fabrikası kurmak için yoğun bir çaba sarf ettik ama arazinin tarım arazisi statüsünde olmasından dolayı bir netice elde edemedik.  Sorunun çözümü için başka dönemin belediye başkanı Dr. Nevzat Çimenoğlu, AK Parti önceki dönem ilçe Başkanı Faruk Çaturoğlu olmak üzere birçok bürokrat ve iş adamı bize destek oldu. Yapılan tüm uğraşlara rağmen arazi olarak gerçek anlamda tarım yapılmayan şahsıma ait arazide yatırım yapmadık. Çin’li motor firması ile o süreçte anlaşma yaptık. O süreçte Çin malı motorlar ortak satılmıyordu. Bu motor fabrikasını Türkiye’ye getirelim ve orada kuralım teklifi ile bize geldiler.  Yer bulun bizi çağırın dediler. Bizde Alaplı’daki yere güvenerek ilk başta tamam dedik ama bir türlü yasal izinleri alamadık, Çinilileri de buraya çağıramadık. Bu fabrikayı kursaydık binile bin 500 kişiyi çalıştıracaktık. Alaplı’nın işsizlik sonunu kökten ortadan kaldıracak bir projeyi hayata geçiremedik. Hala içim sızlar hala üzüntü duyarım. Fabrika yerinin engellerini ortadan kaldırabilmek için çok uğraştık fakat bir türlü başarılı olamadık.  Sonuçta biz fabrikayı kuramadık diğer taraftan da Türk Malı jeneratör motorunu da imal edemedik.  Şimdi o Çin’li firma ile olan bağlantımız maalesef koptu. Belki Alaplı fabrikayı kaybetti ama asıl Türkiye yeni Türk Malı jeneratör motorunu yapabilme imkanını kaybetti.  Şimdi o motor markası dünyaya ürünleri satıyor. Düşünün Türk Malı bir motor TM markasıyla dünya pazarlarında. Sesimizi bir türlü yetkililere duyuramadık.  Ama ne olursa olsun eninde sonunda Alaplı’ya fabrikayı kuracağım. Islah OSB Projesi tamamlandığında jeneratörün saç ve demirden oluşan şase ve diğer parçalarının imalatını Alaplı’da kuracağımız fabrikada yapacağız. Ben Alaplılıyım ve ilçeme bir fabrika kurarak insanlarıma iş ve aş sağlamayı düşünüyoruz. Kurmayı planladığımız Alaplı’da ki fabrikada 80-90 vatandaşımıza iş sağlamayı planlıyoruz. Yaşadığımız bürokratik tüm engellerden ve olumsuzluklara rağmen Davamızdan ve sevdamızdan asla vazgeçmedik, Geçmeyeceğiz de” dedi.

“42 ÜLKEYE JENERATÖR İHRAÇ EDİYORUZ”

1980 yılında Gümrük komisyonculu yaparken jeneratör imal etmeye başladığını belirten Karakaya, “Gümrük komisyonculuğu yaparken jeneratör imal etme işine heveslendim. 10 yıllık gümrük komisyonculuğu işi ile imalatı birlikte sürdürdüm. Daha sonra imalata devam ettim. Jeneratör imal etmeye başladığımda hedefim bir gün Dünyaya eserimizi ihraç etmekti. Hedefim en büyük olmak en yükseğe çıkmaktı. Hiç küçük düşünmedim.  Şimdi bu güne geldiğimizde 42 farklı ülkeye jeneratör ihraç ediyoruz. İlk başladığımda beş kişi ile imalata başladım. Ve o beş kişi hala benimle çalışıyor. Onlar benim yol ve dava arkadaşlarımdır. Hala sektörümüzü büyütebilmek için çalışmalarımız devam ediyor. En son 3305 KW’lık jeneratörümüzü imal ettik. Ürünlerimizi daha da geliştirip daha büyük projelere imza atmayı planlıyoruz. Dilovası OSB’den bir yer aldık. Yakın zamanda orada da fabrikamızı kuracağız.  Şimdiye kadar Almanya gibi teknoloji devi ülkeye olmak üzere farklı 42 ülkeye ihracat gerçekleştirdik.  Afrika ülkelerine yıllık 1500- 2000 adet jeneratör ihraç ediyoruz. Bizim en büyük pazarımız Afrika ülkeleridir. Arap Baharı devrimi sonra Libya’da çok büyük bir Pazar ortaya çıkmıştı. Sonradan bu Pazar Taksim gezi parkı olaylarında önce çok müthiş bir ticaret yakalamıştık. Daha sonra dış ticaretimiz o olaylardan sonra sekteye uğradı. Hadi beş ağaç kesilme olayı deniliyor ya Taksim Gezi Parkı olaylarına, işte o olaylar bizim firmamıza geçen yıl 20 Milyon Dolar zarar vermiştir.  Sadece bizim firmamızdan Türkiye kazanacağı 20 Milyon Dolar döviz girdisi zararı olmuştur. Türkiye ve Türk insanının Avrupa’da itibari çok yükselmiştir” diye konuştu.

“TÜRK PARASI DÜNYADA GEÇERLİ BİR PARA OLDU “

İhracat yaptıkları ülkede dolar gibi Türk lirasının da değer kazandığını belirten Karakaya,  şunları söyledi: “Biz eskiden Avrupa’da bir fabrikaya gittiğimizde bize kaç paramız olduğu sorulurdu. Oysa şimdi bize “ne kadar mal ve ürün lazım” diye soruyorlar. Bu itibarlı büyük gelişme bizi Dünyada ve Avrupa’da daha güvenli ve kendimize öz güvenli yapıyor. Ben bir Türk olarak Avrupa’da bir Amerikan vatandaşı ile aynı muameleyi görüyorum. Çin’de başımdan geçen çok güzel bir anımı sizinle de paylaşmak istiyorum. Fuar için gittiğim Çin’in bir şehrinde bir ürün için 10 Bin Dolar kaparo vermem gerekiyordu. Yanımızda tam olarak 9 Bin Dolar para vardı. Bende yetkiliye 9 Bin Doların üstünü 2 Bin Lira olarak Türk Parası olarak verdim yetkili kabul etti. “Yakın zamanda Türkiye’ye geleceğim nasıl olsa orada kullanırım” dediğinde Türkiye ile bir daha gururlandım. Demek ki Türk Lirası’nı dünyanın da geçerli parası olmuş. Buradan ülkemi yöneten Bizi Dünya’da itibarlı ve güvenli ülke vatandaşı yaptıkları için.  Başbakanımıza ve bakanlarımıza çok teşekkür ederim”