Genel

ÇATUROĞLU HİÇ İNANDIRICI DEĞİL!

ÇATUROĞLU HİÇ İNANDIRICI DEĞİL!

Ak Parti İktidarı döneminde Belediye Başkanlığı yapan şimdiki Ak Parti İlçe Başkanı Çaturoğlunun o dönemde bir eli yağda bir eli bal’da olan bir belediye başkanıydı.

O dönemde iktidar partisin nimetlerinden çok iyi faldalanan iktidar partisinin İlçeye kazandırdıklarını siyasette çok iyi kullanan bir Belediye Başkanıydı.Ancak şu vardı ki! İlçeyi yönetme konusunda o kadar becerikli değildi.İktidar partisi dışında Çaturoğlunun ilçeye kazandırdığı en önemli hizmet neydi derseniz.
Belki! Muhtarlık Binası diyebiliriz....
Bunu dışında Alaplı'ya yapılan tüm hizmetler İktidar Partisi eliyle yapılmıştır.Tabi bunun arkasından da O dönemin İl Başkanı Celil Uzun ve Milletvekilleri ayrıca eski İlçe Başkanı Kemal Ersöz vardı.
Burdan yola çıkarak...
Geçtiğimiz günlerde Çaturoğlunu  düzenlediği basın toplantısında söylediği,  Çimenoğlu'na destek vermeye hazırız demesi bana hiç samimi gelmedi. Özellikle “Alaplı’ya hizmet etmek istiyoruz. Belediye her türlü desteğe hazır” sözleri hiç inandırıcı, içten sözler değildi.

Yine geçtiğimiz günlerde Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğluna yapılan ziyarette neden Belediye Başkanı Nevzat Çimenoğlu, çağırılmadığını cevabını Çaturoğlu nasıl verecek?

Madem Alaplı için önemli bir konu hakkında ve üstelik Belediyenin de üyesi olduğu Kürkükler Su Gurubu birliği üyelerinin bulunduğu bir gurupla Alaplı’nın içme suyu hakkında Ankara’da görüşme yapılıyorsa neden Çimenoğlu çağırılmıyor?

 

GAZETECİ HER YERDE AYNIDIR!

Yerel basın, yayınlandığı yerde yöre sakinleri ile idare arasında bir iletişim sağlamaktadır. İster ulusal, ister yerel olsun, gazetecinin görevi her yerde aynıdır.

Halka kendi yöresinde olup bitenleri saklamadan, saptırmadan, olduğu gibi ulaştırmak. Halkın doğru bilgilendirilmesi, kendisini yöneten insanlar hakkında doğru kararlar vermesini sağlayacaktır. Basın, halkla, siyasetçiyi ve bürokratı buluşturan önemli köprülerden bir tanesidir. Her yerde olduğu gibi basın camiasının içinde de iyiler ve kötüler olabilir. Ama dürüst basının tanımı, yağmurun yağdığı yere tarlayı çekmek ya da rüzgarın estiği yöne gitmesi olmamalıdır. Çok sesli ve özgür bir basının, Demokrasinin güçlendirilmesindeki katkısı tartışılmaz. Siyaset ve Medya ilişkisi, özel maksatlar için kullanıldığında bunun tek adı vardır : “Halkı aldatmak” Haberi saptırmadan vermek dürüst gazeteciliğin erdemlerindendir. Yanlış çıkan haberler düzeltilebilir. Ama eğer haber yalansa, bunun düzeltilmesi bile, o haberi yapan yerel basının imajının sarsılmasını engelleyemeyecektir. Ve bu imajı düzeltmek hiç de kolay olmayacaktır. İster yerel, ister ulusal olsun, gazeteler inanılan ve güvenilen birer ürün olmalıdırlar. Gazete-Okur ilişkisinde okuru aldatmak, o gazeteye tiraj kazandırmaz. Aksine, zaman içerisinde o basın kuruluşunun yok olma sürecini hızlandırır. Olayları okuyucuya olduğu gibi aktarmak, bu mesleğin esaslarından olmalıdır… Siyasetçi ve basının gerçek dostu, özü ve sözü doğru olan insanlardır. Ama siyasetçiler ne yazık ki, haber ile propagandayı birbirine karıştırmaktadırlar. Nedense yapılan yanlışların yazılmasını ya da duyulmasını istemezler. Ama sürekli siyasetçi lehine haber yaparsanız sizden iyisi de yoktur. Bunun yanında siyasetçi-medya ilişkisi ne kadar sağlıklı olursa, bu ülke o kadar hızlı mesafe alacaktır. Basının en önemli görevlerinden bir tanesi de kamu adına denetim yapmaktır. Bunun için basın, doğru bilgiye ve zengin yorum yapma özelliğine sahip olmalıdır. Basın görevini tam olarak, ancak özgürlük içerisinde oldukça yapabilir.

 



Yazı için 0 puan verdiniz
Doğan Bostancı

Doğan Bostancı

Toplam Yazısı : 95

Gazeteci

Tüm Yazıları


Reklam

2 Yorum

  • Eline koluna kalemine sağlık ne güzelde özetlemişsin..Çaturoğlunu..gerçekten hiç samimi değil çimenoğlu ile ilgili söyledikleri...


  • Sayın yazar niye olaylara tek taraflı bakıyorsunuz anlamış değilim.İlçe için önemli konulardan biri hatta en önemlisi olan Liman konusunda Ankara'ya yanında şirket müdürünü ve Tic.Od.Bşk. alıp giden Sayın belediye başkanı Hükümet partisinin ilçe başkanını davet etme hatta söyleme nezaketini dahi göstermeyen belediye başkanını niye eleştiri konusunda pas geçiyorsunuz anlamış değilim.Hizmet sayın belediye başkanına değil Alaplı'ya yapılacak.Neden iktidar partisinin başkanı burada bırakılıp gidiliyor.Biz yaptık oldu zihniyetiyle nereye kadar gidilecek.Sayın yazar birilerini övme yaparken birilerini incitmenin bir manası yoktur.Maksat üzüm yemekse,çözüm gayet kolay ama bağcıyı dövmekse o zaman işimiz artık bilemiyorum.Keser gibi hep bana bana değil,testere gibi bir bana bir san olmanızı tavsiye ediyor saygılar sunuyorum. Neriman Canik İst./Tuzla