Ben aklıma estikçe, ilham perilerim geldikçe yazı, şiir, güzel sözler yazarım. Bu gençliğimden bugüne kadar süregelmiştir. Hatta çoğu zaman kavgamı bile yazıyla bildiririm eşime, çocuklarıma ve tartışmanın büyümesini önlerim bu vesile ile… Karşımda olan kişiler bu mektubu birkaç kere okuyup daha iyi düşünürler ve doğru kararı verirler diyorum hep etrafımdaki kişilere de anlatıyorum böyle yapın diye…

Şiirlerimi okuyan kişiler, aşk şiirleri yazdığım zaman ellerine koz geçirmiş bir edayla hemen sormaya başlıyorlar…

- Bu şiir kime yazıldı?

_-Aşık mı oldun?

            Tabii ki bende onlara bunu anlatmakta zorluk çekiyorum, insanlarımız aşkın sadece karşı cinsten birine duyulabileceğine öyle şartlanmış ki, anlatsam bile inanın ikna olmuyorlar ve kafalarında soru işareti kalıyor…

            Geçen gün bir arkadaşım kim bu şanslı kişi, sana bunları yazdıran kim acaba?  Diye sorduğunda buna şiirle cevap vermek istedim bende…

            Kararı sizlere bırakıyorum… Hoş kalın, hoşçakalın, aşkla kalın, saygılarımla…

                                    AŞKA AŞK

Ben Rabbimin yarattığı, güzel olan her şeye

Çimenlerin arasından göğe uzanan bitkilere,

Dalda Allah’ı zikrederek sallanan meyvelere,

Her türlü dolaşan, uçan börtü böceğe,

Denizde ilerleyerek, ufukta kaybolan gemiye,

Gökyüzünde uçan dantel kanatlı kuşlara,

Susayan topraklara kana kana yağan yağmurlara,

Yağmurlardan sonra toprağın mis gibi kokusuna,

Gökyüzünde kemer misali rengârenk çıkan gökkuşağına,

Sarp kayalıklarda rengârenk açan çiçeklere,

Karların, buzların arasından, her şeye inat,

Güçlüklere, zorluklara, kötülüklere inat,

Göğe doğru baş kaldıran kardelen çiçeklerine,

Dağların arasından her gün hiç bıkmadan,

Usanmadan yeni bir güne doğan güneşe,

Kirleri, kötülükleri, çirkinlikleri örtmeye çalışan,

Gün yüzüne çıkmasın diye saklayan zifiri geceye,

Bize soğuğunu unutturan, dantel, tül misali,

Gökyüzünden nazlı nazlı inen kar tanelerine,

Bir minicik ceninden yaratılan bedenlere, ruhlara,

Yeni doğan bebeğin tazecik mis gibi kokusuna,

Bedenimizin bacaklarımıza ağır geldiğinde,

Ruhumuzun çürümeye yüz tuttuğu zaman,

Bizleri dünyadan alıp, ahirete taşıyan Azrail’e,

Karnımda yavaş yavaş büyümesini takip ettiğim,

Dünyama doğduğunda, beni sevince boğan,

Her şeyim, dünyam, yaşama gayem olan çocuklarıma,

Eşime, aşıma, arkadaşlarıma, dostlarıma,

Gözle görülür, elle tutulur olan her şeye,

İnsanlara, bitkilere, canlı cansız her şeye,

Kısacası ben sadece AŞKA AŞIĞIM…