‘…Çocukken hep yeni ayakkabılarımın olmasını isterdim, ta ki ayakları olmayan o çocuğu görene kadar. İskambil kağıtlarından yapılmış ve en küçük rüzgarda yıkılan hayallerimin en anlamlı anısıydı belki de gördüğüm o acı gerçek… Dünya insanlara karşı çok adil değildi belki ama insanın ta kendisiydi adaletsizliğin temelindeki’…

Terör örgtüğü PKK’nın eli kanlı bebek katili liderinin tehditlerini hayretler içinde okuyorum internet sitelerinden… Hayretler içinde kalıyorum Demokratik Toplum Kongresi Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un ‘Türkiye’de kötü şeyler olacak’ sözlerini televizyon ekranlarından duyduğumda…  Ve hayretler içinde izliyorum artık 3-5 kendini bilmezin yüce Türkiye Cumhuriyeti’ni tehdit etmelerine seyirci kalanları… Ve iki kere hayretler içinde kalıyorum, kendi konvoyunda şehit düşen Polisin cenazesine gitmek yerine başka bir ilde seçim mitingi düzenleyen Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın terörü lanetlerken ağzından çıkan o  muhteşem (!) ötesi sözlere…

Belkide tek tesellimiz bugünlerde elimizde kalan tek şey olan Başbakan Erdoğan’ın Çılgın Projesi… Hedef 2023… Türkiye Hazır…

Harbiden Çılgın bir proje… Fenerbahçe’nin Türkiye Kupası’nı aldığını renkli televizyonlardan görmek gibi bir şey neredeyse…

Her ikisini de görörürüz belki…

Tabi 2023’e kadar tek Bayrak, tek Devlet, tek Millet, tek Dil ve bağımsız olarak kalabilirsek…

Bebeklerimiz açlıktan, Askerimiz, Polisimiz kahpe bir namlunun ucundan çıkan Amerikan yapımı bir mermi ile ölüp ardında gözü yaşlı ailelerini bırakmak zorunda kalırken ve 3-5 çapulcu yüzlerce yıllık bir Cumhuriyeti tehdit etme cürretini gösterebilirken bizi hiçbir proje kurtaramaz…

İster kanallı, ister kanalsız olsun fayda etmez…

‘…Çocukken hep yeni ayakkabılarımın olmasını isterdim, ta ki ayakları olmayan o çocuğu görene kadar. İskambil kağıtlarından yapılmış ve en küçük rüzgarda yıkılan hayallerimin en anlamlı anısıydı belki de gördüğüm o acı gerçek… Dünya insanlara karşı çok adil değildi belki ama insanın ta kendisiydi adaletsizliğin temelindeki’…